Merve adındaki bir kız Malatya'da otururumuş. ODTÜ'yü kazanmış ve Ankara'daki ninesinin yanına taşınmış. Ninesinin durumu çok iyi değilmiş ama kızın ailesinin yardımıyla geçiniyormuş. Aradan yıllar geçmiş. Kız üniversitew sona gidiyormuş. Arkadaşlarından biri yemek yerken:
" Hadi 3 harfli çağıralım " demiş. Merve:
" Üç harflilere inanıyor musunuz gerçekten" diye sormuş gülerek. Arkadaşları bunun üzerine:
" Tabiiki sen inanmıyor musun?" Merve:
"Olmayan birşeyin nesine inanabilirim?" Arkadaşları Merve'ye:
" Cumartesi akşamı saat 7 'de bizim eve gel. Kanıtlarız" demişler. Merve kabul etmiş. Ninesinden izin almış ve saat 7'de arkadaşının evine gitmiş. Arkadaşları mumları yakmış onu hazır bekliyorlarmış. Birkaç söz söylemişler. Ve birden kahve fincanının içinde :
"Kim bana inanmıyor"diye bir yazı çıkmış. Merve:
"Ben" demiş. Kahve fincanındaki yazı değişmiş:
"Nasıl kanıtlayabilirim?"
"Benimle tavla oyna" demiş Merve.
"Tamam" yazısı çıkmış. Merve eve gitmiş. Saat 9 civarında ninesi gelmiş ve:
"Uzun zamandır tavla oynamıyorum. Oynayalım mı kzım?" diye sormuş. Merve gülerek:
"Oynayalım ninecim. Zaten bende birini bekliyordum gelmedi" demiş. İşte bunlaar oynamışlar sonra uyumuşlar.
Sabaha karşı 4 gibi telefonu çalmış Merve'nin. Arayan polis memuruymuş:
" Çok üzgünüz ninenizi saat9 civarında bir trafik kazasında kaybettik" demiş. Merve bunun üzerine delirmiş.